DEVA, Gelecek ve Saadet partilerinin kurduğu Yeni Yol Partisinin, 28. Dönem 4. Yasama Yılı’nın ilk TBMM Grup Toplantısı gerçekleştirildi.
Toplantıda 3 partinin genel başkanı, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Özgürlük Filosu Koalisyonu’nu ve içinde bulunan Saadet Partisinden Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan ve Bursa Milletvekili Mehmet Atmaca ile Gelecek Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün’ü ve tüm aktivistleri saygıyla selamladı.
İşgalci İsrail’in sadece Gazze ve Filistin için değil, Türkiye başta olmak üzere tüm bölge için büyük bir tehdit olduğuna dikkati çeken Arıkan, “Bu tehdit ve tehlikenin bir an evvel bertaraf edilmesi için Türkiye’nin diğer bölge ülkelerine de öncülük ederek, somut adım ve yaptırımları hayata geçirmesi kaçınılmazdır.” diye konuştu.
Arıkan, ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze planını eleştirerek, “Gazze’de ‘barış planı’ adı altında Hamas’ı silah bırakmaya ve teslim olmaya davet etmenin vebalini kimse ödeyemez.” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ile bazı muhalefet partisi liderlerinin TBMM’nin 28. Dönem 4. Yasama Yılı açılışı dolayısıyla resepsiyonda bir araya gelmesine ilişkin eleştirileri yanıtlayan Arıkan, “Maalesef, nazik bir davetin ve nezaketle geçekleşen icabetin ardından oluşan bir fotoğraf karesi, birlikteliği büyütmek yerine kutuplaşmayı artırmak için kullanılıyor.” dedi.
Mahmut Arıkan, birlik ve beraberliği “iktidar partisine teslim olma” şeklinde okumanın, sorunların çözümüne hiçbir katkısının olmayacağını dile getirerek, “Toplumsal bir uzlaşı zemini çabasında olan partileri, iktidar partisine teslim olmuş gibi görmek de yapılan yanlışlara karşı tepki gösteren partileri kriminalize etmeye çalışmak da Türkiye’de kimseye bir şey kazandırmaz.” sözlerini sarf etti.
Söz konusu fotoğrafta CHP’nin yer almamasını da değerlendiren Arıkan, iktidarın bunun üzerinden CHP’yi eleştirmek yerine kendi politikalarını gözden geçirmesi gerektiğini söyledi.
Arıkan, “Liderlerin bir araya geldiği bir fotoğrafı, birlikteliği büyütmek için milat kabul etmek varken, toplumda kutuplaştırmayı artırıcı bir dile devam etmek, kabul edilebilir bir durum değildir.” görüşünü paylaştı.
Saadet Partisi Genel Başkanı Arıkan, TBMM’de yeni dönemde daha çok çalışacaklarını, sadece eleştiren değil, çözüm üreten, teklif sunan, takip eden bir muhalefet anlayışıyla hareket edeceklerini bildirdi.
Arıkan, konuşmasının sonunda, Saadet Partisi Kurucu Genel Başkanı Recai Kutan’ı rahmetle andı.
“Nereye gideceğimizi, kimi selamlayacağımızı size mi soracağız?”
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da yeni yasama yılının ülkeye ve millete hayırlı olması temennisinde bulundu.
Babacan, İsrail tarafından alıkonulan Özgürlük Filosu Koalisyonu’nda bulunan Saadet Partisinden Hatay Milletvekili Çalışkan ve Bursa Milletvekili Atmaca ile Gelecek Partisi Denizli Milletvekili Ün’ün sağ salim Türkiye’ye dönüp ailelerine kavuşmalarını diledi.
Ali Babacan, Gazze’de yaşanan katliamın 2 yılı doldurduğuna işaret ederek, İsrail hükümetinin 2 yıldır savaş suçu işlediğini ve soykırım yaptığını belirtti.
Gazze’de ateşkesin sağlanmasına yönelik Mısır’daki müzakerelere değinen Babacan, bu çabaların değerli olduğunu, ancak üzerinde çalışılan teklifte Filistinlilerden, verecekleri peşinen istenirken, alacaklarının ise uzun vadeye yayıldığını dile getirdi.
Babacan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Uluslararası garanti mekanizmaları kurulmadan İsrail’in veya ABD’nin sözlerine güvenerek hareket etmek mümkün değil. Unutmayalım, İsrail, meclisinde işkenceyi, hapishanesinde tecavüzü savunmuş bir devlettir. Unutmayalım, İsrail, insanları hedef göstererek katletmeyi gülerek karşılamış, bunları video çekip servis etmiş bir devlettir. Unutmayalım, İsrail, hastane, okul, çadır, kilise bombalamış, anne, çocuk, yaşlı, gazeteci katletmiş bir devlettir. Bombaladıkları yeri tekrar bombalayıp, kurtarma ekiplerini öldürmüş bir devlettir.”
TBMM’nin yeni yasama yılı açılışı dolayısıyla düzenlenen resepsiyonda, siyasi parti liderlerinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la çekilen fotoğrafına değinen Babacan, “Siz bizi ne sanıyorsunuz Allah aşkına? Buradan açık ve net söylüyorum, gecesini gündüzüne katan, memleketi için ter döken yol arkadaşlarıma tek bir söz söyleyemezsiniz, söyletmem. Bizim hareket tarzımızı siz mi belirleyeceksiniz? Nereye gideceğimizi, kimi selamlayacağımızı size mi soracağız kardeşim?” dedi.
Ali Babacan, siyasette diyalogla işbirliğinin ayrı şeyler olduğuna dikkati çekerek, şu ifadeleri kullandı:
“Biz ‘siyasette her daim diyalogdan yanayız’ diyoruz ama bunlar anlamıyor, anlamak istemiyor. Niye biliyor musunuz? İşin özü şu, bu güruh ‘biz asılız, asıl olan biziz’ diyor. Başkalarına tahammülleri yok. Kendilerinden görmediklerine her fırsatta hakaretler yağdırıyorlar. Ülkedeki muhalefeti, dar bir ideolojinin tekelinde zannediyorlar. Kendilerine açıkça sesleniyorum, sizin gibilerin vesayet dönemi çoktan bitti. 28 Şubat’ta da benzer kafalar devredeydi. AK Parti’nin kapatma davasını buna benzer bir güruh destekledi. 27 Nisan e-muhtırasının arkasında benzer bir zihniyet hakimdi. ‘367 kararı’ denilen hukuk garabetini tasarlayanlar bunlardan farklı değildi. Bizi konuşturmasınlar. 367 kararını destekleyenler, ‘eşi başörtülü birisi, bu ülkeye Cumhurbaşkanı olamaz’ diyenlerdi. Biz buradayız, ve siz buna alışacaksınız.”
“Davete icabet etmemiz insani nezaketimizin ve devlet töremizin bir gereğiydi”
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da İsrail tarafından alıkonulan milletvekillerinin bir an önce özgürlüklerine kavuşmaları ve sağ salim Türkiye’ye dönmeleri için dua ettiğini söyledi.
Milletvekilleriyle en son gece saatlerinde görüştüğünü aktaran Davutoğlu “Soykırımcı, barbar İsrail bilsin ki ne yaparlarsa yapsınlar bu özgürlük filoları, Gazze’de insanlık dışı abluka kırılana kadar dalga dalga gelmeye devam edecek. Durduramayacaklar.” diye konuştu.
Davutoğlu, 1 Ekim’i “siyasetin Nevruz’u” olarak niteleyerek, “1 Ekim’de ihtilaflar bir günlüğüne de olsa paranteze alınır ve millete, bu yasama döneminde parti çıkarlarının üzerinde davranacağı mesajı verilir.” sözlerini sarf etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un tüm siyasi parti liderlerini ve mensuplarını özel bir salona davet etmesinin 1 Ekim’in bu ruhuna uygun olduğunu belirten Davutoğlu, “Bu davete icabet etmemiz ise insani nezaketimizin ve devlet töremizin bir gereğiydi. Keşke ana muhalefet partisi de tepkisini, TBMM’nin açılış oturumuna katılarak gösterseydi. Bütün siyasi liderlerin ve milletvekillerinin siyasi kimliklerinden bağımsız olarak dini ve milli günlerde bir araya gelmeleri topluma güven verir, siyasete insanilik katar.” değerlendirmesinde bulundu.
Fotoğraf üzerinden yapılan eleştirileri de yanıtlayan Davutoğlu, “Bu fotoğrafın anlık görüntüsünden hareketle günlerdir nezaketsiz yorumlar yapan muhalefet görünümlü rovanşist çevrelere mesajımız açık ve nettir, geçmişte başka anlık resimler üzerinden bize saldıranlara nasıl ‘eyvallah’ etmemişsek, size de etmeyiz.” sözleriyle tepki gösterdi.
Davutoğlu, Hamas’a yönelik eleştirilere cevap vererek, “Allah muhafaza, 1920 Martı’nda işgal edilen İstanbul’da bu işgal yaklaşık 100 yıl devam etseydi ve siz Tuzla civarında abluka altında olsaydınız ve 3 nesil hiç Süleymaniye’yi, Sultanahmet’i, Ayasofya’yı görmemiş olsaydınız, vatan toprakları yerleşimcilerle paramparça edilmiş olsaydı ne yapardınız? Sizi bilemem ama ben bütün bedenim yok olsa, geride sadece tırnaklarım kalsa onlarla dahi mücadele ederdim ve bugün o mücadeleyi veren Gazzeli kahramanları Gazi Meclis’ten selamlıyorum.” dedi.
Öte yandan grup toplantısında, Sumud Filosu’nda yer alan Gelecek Partili Mustafa Çakmakçı da selamlama konuşması yaptı.